16/12/2010
Bu sorunun cevabı, “Günümüzde Çocuk Oyunlarında ve Oyuncaklarında Yaşanan Değişimler Sempozyumu”nda arandı. Yıllardır alanda çocuklarla birebir çalışan ÇEKÜL Vakfı Eğitim Birimi de sempozyumda bir bildiri sundu ve alandaki tecrübelerini paylaştı.
Eğitim Biriminden Seval Aydın ve Gökçe Çağatayalp, 17 kentte 6. sınıf öğrencisi 273 çocuk ile yaptıkları araştırmanın sonuçlarını da paylaştı.
Araştırma sonucunda yüz yüze iletişimden uzak öğrencilerin büyük çoğunluğunun bilgisayar oyunlarını tercih etmekte olduğu görüldü. Fakat ÇEKÜL Vakfı’nın yürüttüğü “Kültürel Miras Eğitim Programı” kapsamında gerçekleştirilen eğitim çalışmalarında cesaretlendirilen öğrencilerin, sokak oyunlarını oynamaktan mutluluk duydukları ve oyunları tekrar etmek istedikleri gözlendi. Anne-babalarının kuşağında olduğu gibi, sokakta oynamak onları da heyecanlandırmıştı.
Kültür Elçileri İstanbul Buluşması’nın bu yılki konusu “Sokak Oyunları” olmuştu ve çocuklar, Yedi Kule (Hatay), Renkli İstop (Nevşehir), Seksek/Kayrak (Burdur), Yakan top (Kilis), Bezirgan başı (Eskişehir), Elim sende (Karadeniz Ereğli/Zonguldak), En üstte kimin eli var? (İzmir), Dokuz taş (Milas/Muğla), Beş taş (Taraklı/Sakarya), Körebe (Kemah/Erzincan), Yağ satarım bal satarım (Yozgat), Çemberbaz (Samsun), Çember oyunu (Kırşehir), Çember oyunu (Diviriği/Sivas), Hodak oyunu (Çorum), Mendil kapmaca (Elazığ), Köşe kapmaca (Ürgüp/Nevşehir), Ayine-i devran (İstanbul) oyunlarıyla kentlerini temsil etmişti. Böylece sokak oyunlarının önemine dikkat çekilmişti.
ÇEKÜL Eğitim Birimi tarafından sunulan bildiriden alıntıdır:
“Oyunun dil ve sosyal beceriler bakımından etkilediği alanlar;
— Kelimeleri anlama ve ifade etme
— Cümlelerin kullanımı
— Konuşmanın geliştirilmesi
— İletişim kurma ile ilgili sorunları onarmak
— Akranlarıyla etkili iletişim kurabilme
— Akranlarıyla birlikte kurulan oyunlara katılma, onlara yol gösterme
Oyunda konuşmak, iletişim kurabilmek için dile becerileri ve aynı zamanda akranları ile oyunlara katılımı sağlamak için sosyal becerilere ihtiyaç vardır.”
Bildiri, sempozyuma katılan uzmanlar tarafından büyük övgü gördü ve ÇEKÜL Eğitim Birimi’nin çalışma yöntemi örnek gösterildi. Arkadaşlarımızı kutluyor, bilimsel yöntemlere dayalı ancak “yüz yüze” iletişimden uzaklaşmayan yaklaşımlarıyla, nice başarılı eğitimler diliyoruz.